Bir ODTÜ İktisat deneyiminden öğrenci hareketine bakış
68'den bugüne Türkiye gençlik hareketinden çıkarılacak derslerle teorik ve pratik anlamda ilerlemek, ODTÜ İktisat öğrencilerine bugüne yönelik de bir ışık tutmakta.

Fotoğraf: Evrensel
İsmail Zalgı
Memduh Bilgili
25 Nisan Cuma günü ODTÜ'lü iki öğrencinin gözaltına alınması ile başlayan süreçte 27 Nisan Pazar günü gözaltına alınan öğrenciler hakkında tutuklama kararı çıktı. İki sıra arkadaşlarının tutuklama haberini gece geç saatlerde alan ODTÜ İktisat öğrencileri, WhatsApp grupları üzerinden sıra arkadaşları için neler yapmaları gerektiğine yönelik tartışmalar yürüterek gece geç saatlerde bir günlük ders boykotu yapma kararı aldılar. Aynı gecenin sabahında gerçekleşecek olan bir sınav gece WhatsApp grubu üzerinden alınan bir günlük boykot kararına rağmen gerçekleşti. Günün devamında ise öğlen saatlerinde ODTÜ İktisat Bölümü geneli alınan forumdan bir haftalık ders boykotu kararı çıktı. Boykot kararı alınırken öğrencilerin temel motivasyonları tutuklamalara karşı tepki göstermek ve kitleselliği azalan eylemleri canlandırmaktı. Ders boykotu kararı yaklaşık seksen ODTÜ İktisat öğrencisinin katıldığı forumdan çıktı. Ancak hemen ertesi gün işlenmeye devam edilen derslerle birlikte boykotun kararlaştırıldığı ODTÜ İktisat Öğrencileri Forumunun çıktıları gerçekleştirilmemiş oldu.
Seksen kişi geçen forum her ne kadar bölümdeki toplam öğrenci sayısı olan 622'ye oranla düşük olsa da bu forumdan çıkan kararların belli koşulları sağladığı durumda bölüm genelinde öğrenciler tarafından uygulanabilir olduğu düşünülüyordu. Büyük çoğunluğun katılımıyla gerçekleşmeyen forumlarda alınan kararların gerçekleşebilmesi ise forumlarda alınan kararları destekleyen öğrencilerin ortaya koyduğu iradeye göbekten bağlı oluyor. Bölüm forumlarına katılım gösteremeyen öğrencilere ulaşıp kararları duyurmak ve kararların uygulanması takip etmekle ancak kararların uygulanması mümkün olabilir. Gerçekleşen durumun kendisi bölüm öğrencilerinin henüz bir gün içerisinde boykot kararı alabilecek bir örgütlülük düzeyine ulaşamadığını gösteriyor. Bu noktada ders boykotu kavramının bölüm öğrencileri nezdinde anlaşılamaması da iki şekilde görünen bir gerçek. Birincisi matematik, İngilizce gibi okul genelinde alınan derslere girilerek devam eden bir boykotun gerçek manada bir boykot olamamasıdır. İkincisi ise akademisyenlerin desteğine çok bağlı olan bir boykot tartışması da yine boykot kavramının kendisine tezat bir durum oluşturmasıdır. Sonuçta öğrencilerin bu süreçte arkadaşlarının tutuklanmasına karşı olan tepkileri ve hızlıca bir adım almak istemeleri çok anlaşılır bir durum olsa da bunun bölüm geneli alınacak bir ders boykotu kararı için yeterli olmadığı ortaya çıkmış oldu. Bu durumda iktisat öğrencilerini bu boykot denemesine götüren tutuklamalara karşı tepki gösterme ve eylemlilikleri canlandırma istekleri için uygun mücadele aracının ders boykotu olmadığı deneyimlendi.
Bugün ise yaşanan bu deneyimlerden dersler çıkartarak mücadeleye tüm hızıyla devam edilmesi gereken bir zamandayız. Deneyimleri ise anlık duygusal tepkilerle değil tüm gerçekliğiyle değerlendirerek umutsuzluğa kapılmadan hareket etmekte fayda var. Yine gerçekleri önümüze koyduğumuzda tüm bölüm öğrencilerinin dahil olduğu bir süreç yaşanmıyor olsa da 19 Mart öncesiyle kıyaslandığında bölümdeki örgütlülük düzeyinin oldukça arttığı görülüyor, düzensiz derslerin kaldırılması ile başlayan ODTÜ İktisat öğrencilerinin eylemliliği bu süreçte Öğrenci Temsilcileri Konseyi kurulması ile bir adım ileri gitti. Öğrenci mücadelesinin ve onun kazanımı olan Öğrenci Temsilcileri Konseyi mekanizmasının kalıcı hale gelmesi, tüm bölüme ulaşması için de sürekli ve ısrarcı bir mücadele gerektiği ortaya çıkıyor. Bu noktada ders boykotu tartışmalarının bölümdeki 1 Mayıs gündeminin önüne geçmiş olması ve öncesinde 1 Mayıs'a yönelik planlanan bir etkinliğin yine ders boykotu tartışmaları sebebiyle gerçekleştirilmemiş olması ders çıkarılması gereken bir deneyim olarak kendini gösteriyor. Egemen sınıfın baskı politikalarına karşı bir araya gelen öğrencilerin kendi demokrasi talebini yükseltmesi için kapitalizme yönelik teşhiri güçlendirdiği 1 Mayıs'ın etkili kullanılmaması mücadelenin ilerletildiği hat üzerine düşünülmesi gereken bir konumdadır. Bu tecrübeden hareketle ODTÜ İktisat öğrencilerinin 6 Mayıs Denizlerin idamının yıl dönümünü gündem ederek bölümdeki örgütlülük düzeyini artırmaya çalışması hedef olarak önüne konulabilir. Bu noktada 68'den bugüne Türkiye gençlik hareketinden çıkarılacak derslerle teorik ve pratik anlamda ilerlemek ODTÜ İktisat öğrencilerinin önüne bir Denizler hikayesi koyarken diğer yandan bugüne yönelik de bir ışık tutmakta. Bu noktada Denizlerin kitlesel mücadele stratejisini anmak, geniş gençlik kesimlerince politika yürütmenin gerekliliğini anlamak ve onlardan miras alınan mücadelenin nasıl sürekli ve örgütlü hale getirileceği üzerine bir tutum geliştirmek bugünün Türkiye gençlik hareketinin mücadelesi için alabileceği en ileriden tutumdur.
Evrensel'i Takip Et